DERİN MASA BU KEZ TELEVİZYON EKRANINDA AÇILDI!...
Derin Masa Kolokyumları hız kesmeden devam ediyor! Ulusal televizyon kanallarının üst düzey yöneticilerinin bir araya geldiği toplantıda, İstanbul Üniversitesi ve RTÜK tarfından organize edilirken, TÜİK ve TİAK tarafından desteklendi.
Veri dünyası, tüm kuralları değiştirirken televizyon ekranının kapsadığı yayınlar da hızla değişmeye başladı. Değişen hedef kitlenin tüm tavırları veri analizleriyle incelenirken, elde edilen sonuçlar programların yeni şekillerini belirmeye başladı. Kısacası; biz verileri üretirken, veriler de yeni bizleri ortaya çıkarmaya başladı. Görsel veriler ses verilerine, ses verileri de dokunsal verilere dönüşmeye; bunların ortaklığı da dijital yayıncılığın ortaya çıkmasına imkan sağladı.
Bu toplantıda; ulusal televizyonların veri hakimiyetinden kaynaklanan sorunlar ve avantajlar ele alındı. Sorunların çözülmesi ve avantajların arttırılabilmesi için alternatifler tartışıldı. RTÜK Başkan Vekili Sayın Şemsettin Gürpınar; “Bu kadar kadın girişimciyi bu toplantıda görmekten gurur duydum. Kadın temsilcilerin, girişimci veya yönetici olduğu toplumlarda biz hep başarı bekleriz ve başarının da geldiğine inanıyorum” sözleri ile yayın dünyasında da bu durumu gözlemlediğini ifade ederek başladı. “Üniversitelerin taşın altına elini sokmaları gerektiğine inanıyoruz” sözleriyle üniversitelere harekete geçme çağrısında bulundu.
Televizyon izlenme oranlarının düştüğüne yönelik çıkan haberleri yanlışlayan RİAK Genel Müdürü Sayın Dursun Güleryüz; Türkiye'de ortalama 17 milyon hane olduğunu, bir yılda yaklaşık 3.5 milyon televizyon satışının yapıldığını; sonuç olarak televizyona olan talebin azalmadığını vurgulayan Güleryüz, televizyon izleme ölçütlerinde sadece reytinge bağlı kalınmasının da sağlıklı sonuçlar vermediğine değindi.
İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Haluk Zülfikar; “Ciddi derecede kuralların değiştiğini hepimiz biliyor ve her toplantıda da dile getiriyoruz. Bizim, akademi dünyası için önemli olan şey şu ki; hem çok ciddi miktarda veri üretiliyor hem de bu veriler bir şekilde ortalığa dökülüyor ve son olarak bu verilerin işlenmesi çok hızlı oluyor. Bu üçlü ortalığı çok karmaşık bir hale getirmeye başladı.” ifadeleri üzerine bu veri çokluğunun televizyon programlarında ne tür baskılar yarattığını ve hedef kitleler üzerindeki değişimleri üzerinde durdu. Bu veri çokluğunun yarattığı sorunları ve acil çözüm önerilerinin bu toplantıda tartışılacağını aktardı. Reytingin ve bu durumdaki verilerin alacağı şekil ve veriler ile desteklenen televizyon programlarının yönleneceği yolda bilimin bir ışık olmasını umut ettiğini belirtti. “Verinin nasıl bir çözüm yolu olacağını konuşacağız” ifadelerini kullandı. Tüm katılımcılara teşekkür ederek sözlerini noktaladı.
Çok hızlı akan toplantıda, akademisyenler konuya yeni çalışmalar boyutunda yaklaştı. Özellikle Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu'nun ve Prof. Dr. Seçkin Özmen'in sektördeki değişime ve gelişime ilişkin saptamaları oldukça ilgi çekiciydi.
RTÜK Başkan Vekili Şemsettin Gürpınar Medya Mükemmeliyet Ödüllerini hatırlatarak “Hep ceza veren bir kurum olarak anılıyoruz. Artık ödül de veren bir kurum olarak bilinmek istiyoruz.” şeklinde konuştu. Tüm katılımcılara teşekkür ederek kolokyumu sonlandırdı.